Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Büromuz sözleşme, haksız fiil ve diğer hukuki ihtilaflarda; birleşmeler, satın alma konuları, ürün sorumluluğu, rekabet, iflas ve aciz durumlarına kadar müvekkillerin dava takibi ve tahkim yargılamalarında görev almaktadır. 

Toplu iş uyuşmazlığı; işçi sendikası ile işveren ya da işveren sendikası arasında çıkan uyuşmazlık olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonunda bir anlaşmaya varılamaması hali, bir toplu iş uyuşmazlığı sonucunu doğurmaktadır. Uygulamada yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesi hükümlerinin taraflarca farklı yorumlanması ya da açıkça ihlal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar toplu iş uyuşmazlıklarını oluşturur. Uyuşmazlığın niteliği bakımından, toplu iş uyuşmazlığı hak uyuşmazlığı ve çıkar (menfaat) uyuşmazlıkları olarak ikiye ayrılmaktadır.

Hak uyuşmazlığı; işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin dayanağını oluşturan mevzuat, toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleri ile taraflara sağlanan haklarla ilgili olarak taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklardır. İşverenin iş sözleşmesini feshettiği işçiye yasalarla belirtilen miktardan az kıdem tazminatı ya da toplu sözleşmede belirtilen ücretten az ücret ödemesi hak uyuşmazlığına örnek olarak verilebilir. Toplu hak uyuşmazlıklarının çözümünde işçiler grev haklarını kullanamazlar. İşverenlerde lokavta başvuramazlar. Uyuşmazlıkların çözüm yeri iş mahkemeleri olmaktadır.

Toplu hak uyuşmazlığı, toplu iş sözleşmesindeki bazı hükümlerin taraflarca farklı yorumlanmasından, dolayısıyla farklı anlaşılmasından dolayı ortaya çıkabileceği gibi, taraflardan birinin mevzuat veya toplu iş sözleşmesinden doğan bir hakkını karşı tarafın ihlal etmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53’üncü maddesine göre, toplu hak uyuşmazlıklarının çözümünde yorum ve eda davası açılabilir. Ayrıca taraflar, anlaşarak toplu hak ve çıkar (menfaat) uyuşmazlıklarının her safhasında özel hakeme başvurabilirler. Toplu hak uyuşmazlıklarında özel hakem kararları genel hükümlere tabidir.

Toplu hak uyuşmazlığı yorum farklılığından ortaya çıkmışsa, taraflardan her biri yetkili iş mahkemesinde yoruma ilişkin dava açabilir. Mahkeme en geç 2 ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay 2 ay içinde uyuşmazlığı kesin olarak karar bağlar. Toplu iş sözleşmelerine dayanan eda davalarında, temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.

Toplu hak uyuşmazlığı yorum farklılığından değil de taraflardan birinin toplu iş sözleşmesinden doğan hakkını karşı tarafın ihlal etmesi nedeniyle ortaya çıkmışsa eda davası açılır. Toplu iş sözleşmesinden doğan sorumluluğunu ve taahhüdünü yerine getirmeyen veya eksik olarak yerine getiren taraf derhal ifaya mahkûm edilir. Örneğin, toplu iş sözleşmesinde öngörülen şekilde yakacak yardımı verilmezse, ihbar süreleri sözleşmede öngörülen sürelerden kısa tutulursa eda davası açılabilir.

Çıkar (menfaat) uyuşmazlığı ise, var olan bir hakkın değiştirilmesi ya da yeni bir hakkın meydana getirilmesi amacıyla çıkarılan uyuşmazlıklardır. Başka bir anlatımla, mevcut çalışma şartlarında ekonomik ve sosyal bakımdan değişiklik yapılması çıkar uyuşmazlığının konusunu oluşturur. Ücretlere zam yapılması, çalışma sürelerinin azaltılması buna örnek olarak gösterilebilir. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında genellikle greve başvurulmaktadır.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 52’ncü maddesine göre, toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar özel hakeme başvurma hususunda yazılı olarak anlaşma yaparlarsa, bundan sonra arabuluculuk, grev ve lokavt, kanuni hakemlik hükümleri uygulanmaz. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem kararları toplu iş sözleşmesi hükmündedir.

Yorum Bırakın
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları