Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

MÜDAFİİN CELSEYE KATILMAMASI ,SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI

10. Ceza Dairesi 2008/14165 E., 2008/18731 K.


Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık B. K'nun 5237 sayılı TCK'nın 191/1, 62 ve 31/3. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin MERSİN 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2006 gün ve 2003/1233 esas, 2006/1052 karar sayılı hükmüne karşı Yüksek Adalet Bakanlığı'nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 16.09.2008 gün ve 48350 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15.10.2008 gün ve 2008/199264 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya ve ekleri incelendi. 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, " Suç tarihinde 15 yaşını doldurmamış olan sanığın, suç tarihi itibariyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği konusunda uzman bilirkişi raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesinde, 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150/2. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük olması nedeniyle atanan zorunlu müdafiinin, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını bildirdiği ve sanığın 18 yaşını doldurmadığı son oturumda hazır bulundurulmasının sağlanmamasında, 

Kayden 20.12.1988 doğumlu olup, suçun işlendiği 06.07.2003 tarihinde 15 yaşını ikmal etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/2. maddesi yerine aynı Kanunun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayininde, 

Sanık hakkında tedaviye hükmedilmediği halde, verilen cezanın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde infaz edilmesine karar verilerek hükmün karıştırılmasında, 

Suç tarihinde 15 yaşını ikmal etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında, 

İsabet görülmemiştir. " denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir. 

(1) ve (2). paragraflardaki bozma düşüncelerinin benimsenerek, aşağıdaki şekilde karar verilmesi nedeniyle, kabule göre ileri sürülen (3), (4) ve (5). paragraflardaki bozma düşünceleri inceleme konusu yapılmamıştır. 

Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.11.2006 gün ve 2003/1233 esas, 2006/1052 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 17.12.2008 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları