Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

NİTELİKLİ ZİMMET , BASİT ZİMMET

5. Ceza Dairesi 2011/8593 E., 2011/24357 K.

Zimmet suçundan sanık Halis'in bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkümiyetine dair, B... 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25/11/2005 gün ve 2005/237 Esas, 2005/232 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: 

Suçu 5237 sayılı Kanunun 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasa ve maddenin 5. fıkrası uyarınca cezanın infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 

Ancak; 

Türk Telekomünikasyon A.Ş. Avcılar Telekom Müdürlüğü'nde sözleşmeli gişe memuru olarak görev yapan sanığın telefon ve kablo tv abonelerinden manuel olarak tahsil ettiği toplam 878.990.000 lirayı (878,99 TL.) sisteme kayıtlamayarak mal edindiği, abonelerin paralarını aldıktan sonra ellerindeki orjinal faturaya "Gişe-4" tahsilat damgasını vurarak verdiği, bilgisayardan tahsilat fişi çıkartarak ilgilisine vermediği, bu şekilde tahsil ettiği fatura bedellerini kasaya intikal ettirmediği, faturalarının ödenmediğini tespit eden bazı abonelerin Avcılar Telekom Müdürlüğüne müracaatı üzerine sanığın zimmetinin ortaya çıktığı, hileli davranışlar nedeniyle daire içi olağan denetimle durumun belirlenemeyeceği dikkate alınarak bu şekilde oluşan fiilin bütünüyle 765 sayılı TCK.nun 202/2, 80, 202/3, 59/2, 219/4. maddelerinde belirtilen müteselsilen nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı ve lehe yasa değerlendirmesinin bununla 5237 sayılı TCK.nun 247/1-2, 43, 248/1, 62, 53. maddeleri arasında yapılması gerektiği, ilk hükmün sanık tarafından temyiz edilmesinin onun açısından yalnızca ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakka konu olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Gerekçeli kararın mahkeme mührü ile mühürlenmemesi suretiyle CMK.nun 232/7. maddesine muhalefet edilmesi, 

Kabule göre de; 

CMK.nun 2/e, 158/1 ve 160. maddelerine ve Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 17/06/2006 gün ve 2006/5-165-213 sayılı Kararına göre soruşturmanın "kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi" ifade ettiği ve soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarınca suçun işlendiğinin öğrenilmesiyle başladığı dikkate alınarak, zimmete konu miktarın idari tahkikat sırasında, soruşturma başlamasından önce tamamen geri ödendiği, bu itibarla sanığın cezasından 5237 sayılı TCK.nun 248/1. maddesi uyarınca 2/3 yerine anılan Yasa ve maddenin 2. fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması sonucu sanık hakkında fazla ceza tayini, 

“Sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 5237 sayılı Kanunun 53/1-2 maddede sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına”

” şeklindeki ibarenin infazda tereddüt doğuracağının düşünülmemesi, 

Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları