Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Akde Aykırılık Nedeniyle Tahliye

YARGITAY
6. Hukuk Dairesi 2011/1481 E.N , 2011/5759 K.N.

İlgili Kavramlar

AKDE AYKIRILIK NEDENİYLE TAHLİYE

İçtihat Metni

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, akde aykırılık işyeri ihtiyacı ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin, akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkin davanın reddine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı, otel olarak kiraya verilen davaya konu taşınmazda, davalının yazılı kira sözleşmesinin hususi şartlarının 5. maddesindeki "yazılı ve açık izin olmadan tadilat yapılamaz" hükmüne rağmen, ahşap olan otelin ön giriş kapısı ile pencerelerinin sökülerek, beyaz P.V.C.(pimapen) olarak değiştirildiğini, otel girişindeki asma tavanın tadil edildiğini, otelin dış cephesinin beyaz iken sarı renge boyandığını, eski hale getirme ihtarına rağmen de akde aykırılığın devam ettiğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, akde aykırı davranmadığını, turizm acentalarının talebi uyarınca yapılması gerekli tadilatları davacı yapmadığı için kendilerinin yaptıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece akde aykırı olduğu iddia edilen tamirat ve tadilat işlerinin düzenlenen bilirkişi raporuna göre esaslı nitelik teşkil etmediği, taşınmazın değerini arttırıcı nitelikte olduğu ve sırf turizm acentaları tarafından müşteri getirilebilmesi için yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 9.6.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kullanılmaya elverişli işyeri-otel, demirbaş eşyaları ile birlikte davalıya kiralanmıştır. Taraflarca, sözleşmenin hususi şartlar 5. maddesinde "kiracı kira konusu yerde mal sahibinin yazılı ve açık izni olmadan tadilat yapamaz. Aksi durum tahliye nedenidir" şartı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davalı sözleşmedeki bu şart gereği 26.2.2007 keşide tarihli, 01753 yevmiye numaralı noter ihtarı ile davaya ve akde aykırılık olgusuna konu edilen tamir ve tadilatların davacı tarafından yerine getirilmesini istemiş, davacı 1.3.2007 keşide tarihli 01859 yevmiye numaralı cevabi ihtarı ile kiralananın otel olarak kullanılmaya elverişli olduğunu, çalışır vaziyette sağlam olarak teslim edildiğini, hiçbir tadilat ve tamirata gidilmesine izin vermediğini bildirmiştir.

Davacı, davalının kiralananda izin alınmadan esaslı tamirat ve tadilata girişmesi sebebiyle, 12.3.2007 tarihinde mahkeme vasıtasıyla, davaya konu kiralananda tespit yaptırmış, bilirkişi aracılığıyla dava konusu taşınmazın zemin katındaki giriş cephesinde bulunan giriş kapısı ve pencere doğramalarının değiştirilerek, beyaz PVC doğrama olarak yapılmakta olduğu, doğramaların kasada kalmış olduğu, henüz camların takılmadığı, otelin girişindeki asma tavanın tadil edilmiş, dış cephe boyasının sarı renk olarak yeni uygulandığı tespit edilmiştir. Davacı 26.4.2007 keşide tarihli 4043 yevmiye nolu ihtarname ile davalıya yukarıda belirtilen akde aykırı olduğu iddia olunan değişiklerin, 10 gün içinde eski hale getirilmesi, aksi takdirde akde muhalefet nedeniyle akdin feshi ve tahliye davası açacağını ihtar etmiş, 28.4.2007 tarihinde tebliğ edilen bu ihtara rağmen yargılama sırasında yapılan keşif ve 3.3.2008 günlü bilirkişi raporuna göre iddia olunan ve varlığı tespit edilen değişiklik ve tadilatların davalı tarafça eski hale getirilmediği görülmüştür. Bu durumda, davacı tarafça izin verilmemesine rağmen, kiralayanın rızası dışında, 3.3.2008 günlü bilirkişi raporunda açıklanan zorunlu olmayan tadilatların, kullanılabilir halde teslim edilen kiralananda yapılmış olması sonucu akde aykırılık olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemece, kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ:Yukarıda 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



YARGITAY
6. Hukuk Dairesi 2011/3335 E.N , 2011/7058 K.N.

İlgili Kavramlar

AKDE AYKIRILIK NEDENİYLE TAHLİYE

İçtihat Metni

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili müvekkili vakfa ait taşınmazın ikametgâh olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verildiğini, ancak davalının taşınmazı Y... S... isimli üçüncü bir kişiye kullandırdığını, davalıya tebliğ edilen süreli ihtara rağmen davalının akde aykırı kullanımını sürdürdüğünü, bu durumun vakıf elemanlarınca tutulan tutanak ile tespit edildiğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı usulüne uygun davet edilmesine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece akde aykırılık oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. 

Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir.

Olayımızda; davalının, kiralananı üçüncü bir kişinin kullanımına tahsis ettiği ve uygun süreli ihtara rağmen akde aykırılığın devam ettiği öne sürülmüştür. Davaya konu taşınmaz apartman dairesi niteliğinde olup 6570 sayılı yasaya tabidir. Akde aykırılığın giderilmesi için 15 gün süreli ihtar davalıya 31.07.2009'da tebliğ edilmiş, davacı vakıf görevlisince mahallinde yapılan 21.10.2009 tarihli tespite taşınmazda kiracı dışında üçüncü bir kişinin oturduğu belirlenmiştir. Nitekim bu husus, tanık T... A...'un yeminli beyanı ile de doğrulanmıştır. Kiralananda bulunan üçüncü kişinin ihtarda verilen 15 günlük süreden çok sonra kiralanandan çıkması oluşan akde aykırılığı ortadan kaldırmaz. Davalı, akde aykırılığı ihtarda verilen süre içinde gidermediğine göre kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları