Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Alacaklıyı Zarara Uğratma Eklentileri Kaçırma İik331/1-4

T.C. 
YARGITAY
16.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2010/3954
KARAR NO: 2010/4578
KARAR TARİHİ: 28.06.2010

>ALACAKLISINI ZARARA UĞRATMAK KASTİYLE MEVCUDUNU EKSİLTMEK SUÇU. 
>EKLENTİLERİN MÜŞTEKİ TARAFIN İZNİ DOĞRULTUSUNDA NAKLİNİN YAPILIP YAPILMADIĞI. 
>EKLENTİLERİN KULLANILABİLİRLİK DURUMLARI VE DEĞERLERİ SAPTANMADAN HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ.


(2004 S. K. m. 331)

ÖZET: Başka adrese nakledildikleri iddia edilen eklentilerin nakledilip edilmediği, edilmiş ise müşteki tarafın izni doğrultusunda naklinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangilerinin olduğu ile halen nakledildiği yerde mevcut olup olmadıkları, kullanılabilirlik durumları ve değerleri saptanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.



Dava: Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanıklar S. U., M. A. U. ve M. E.'in ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak Gereği görüşüldü: 

Karar: Sanıklara isnat edilen suç, İİK'nun 331. maddesinde düzenlenmiş olup, İİK'nun 331. maddesinin birinci fıkrasındaki, <Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.> ve dördüncü fıkrasındaki, Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.> düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; hurdaya çıkarıldığı iddia edilen malların neler olduğu, nerde olduğu ve kullanılabilirlik durumları ve değerlerini içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak sanıkların beraatlerine karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Doğru hükme ulaşabilmek için; 

1- Taraflar arasında yapılan taşınmaz rehin sözleşmesi gereği eklentilerin nelerden ibaret olduğu, taşınmazın üzerinde bulunup bulunmadığı, bulunanların nelerden ibaret olduğu ve değeri, 

2- Müşteki tarafın bilgisi dahilinde satıldığı iddia edilen eklentilerin hangileri olduğu, satılıp satılmadığı, satıldı ise elde edilen gelirin bankaya yatırılıp yatırılmadığı, bu işlemin müşteki tarafın bilgisi ve izni kapsamında yapılıp yapılmadığı, 

3- Başka adrese nakledildikleri iddia edilen eklentilerin nakledilip edilmediği, edilmiş ise müşteki tarafın izni doğrultusunda naklinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangilerinin olduğu ile halen nakledildiği yerde mevcut olup olmadıkları, kullanılabilirlik durumları ve değerleri, 

Sonuç: Saptanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.



YARGITAY 11. Ceza Dairesi
Esas: 2012/10207
Karar: 2013/7566


Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre şikayetçi vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak:

1- 20.01.2009 tarihli şikayet dilekçesinde, borçlu A... San. Tic. Paz. A.Ş.nin, ... Bankası'ndan kullandığı kredilerin teminatı olarak 114 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki fabrika binası ile içindeki makine ve techizatlar üzerine ipotek tesis edildiği, rehin kapsamında bulunan menkullerin alacaklıya zarar vermek kastıyla taşınmaz dışına çıkarıldığından sanığın İİK'nun 331/4. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle şikayette bulunulduğu cihetle, 30.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda eksik olduğu tesbit edilen 185 kalem makine ve teçhizatın, icra marifetiyle sanığa yediemin sıfatıyla teslim edilip edilmediği araştırılıp, teslim edilmişse eylemin yedieminlik görevini suistimal suçunu oluşturabileceği, teslim edilmediğinin anlaşılması halinde haczedilen menkullerin rehin kapsamında bulunup bulunmadığı bilirkişiler marifetiyle tesbit edilip, rehin kapsamında ise kim tarafından taşınmaz dışına çıkarıldığı araştırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 

2 - Kabule göre de, sanığın üzerine atılı eylemin İİK'nun 331/4. maddesi kapsamında kalmasına rağmen, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek İİK.nun 331/1. maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi,

3 - Dava ve cezanın, İİK'nun 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceğinin kararda belirtilmemesi,

Yasaya aykırı, şikayetçi vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.






T.C
YARGITAY 
16. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/13947 
KARAR: 2014/5476


Alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanık T...in İİK'nın 331/4, TCK'nın 62/1, 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaya karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık müdafileri tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Dosya safahatına göre sanığın işlemiş olduğu suçtan dolayı pişmanlığını gösteren bir ifadesi bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde de buna ilişkin bir beyanının olmaması karşısında, mahkemece sanığın tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığı gerekçesiyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu yönden kararın bozulması istemine iştirak edilmemiştir.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK'nın 366. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ONANMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları