Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Bankalarca Maaş Hesaplarına Ödenen Promosyon Paraları...

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 
Esas No: 2010/44775 
Karar No: 2010/37260 

Davacı Cahit Yüksel ile davalı Tekel Tütün Mam. Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasındaki davada Diyarbakır 2. İş Mahkemesince verilen ve kesinlik sınırı nedeniyle davanın esası incelenmeksizin kesinleşen 6/7/2009 gün ve 2008/456 E, 2009/266 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu iddiası ile kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/10/2010 gün ve 2010/230357 sayılı tebliğnamesi ile istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm belgeler okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı; vekili tarafından Tekel Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğüne karşı açılan davada, davalıya ait Diyarbakır içki Fabrikasında işçi olarak çalışan davacıya 250-TL promosyon parası ödendiğini, 26588 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 4. maddesinde, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılmasının benimsendiğini belirterek, eksik ödenen promosyon parası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250-TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin istenmiştir.

Davalı taraf davanın reddini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek, davacı yararına 153,01-TL, davalı yararına 96,99-TL avukatlık vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

Vekalet ücreti Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423 üncü maddesinin 6.bendinde açıkça belirtildiği gibi bir yargılama gideridir. Bu nedenle 29/5/1957 gün 4/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yazılı olduğu şekilde yargılama giderlerinden olan avukatlık parası, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır.

Davada haklı çıkan taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş ise kural olarak vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir (HUMK.m.416, m.417). Burada önemli olan tarafın haklı çıkıp çıkmamasıdır.

19 Aralık 2008 tarih ve 27085 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde yer alan;

“(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” hükmü gereğince mahkemece taraflara hükmedilen avukatlık ücretinin maktu ücreti vekâletten az olamayacağı gözetilmeksizin daha az ücreti vekâlet takdiri usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle Diyarbakır 2. İş Mahkemesinin 6/5/2009 tarih ve 2008/456-Esas, 2009/266-Karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere HUMK’nun 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, Kararın onaylı bir örneğinin Adalet Bakanlığınca Resmî Gazete’de yayınlanmak üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 10/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları