Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Boşanma  Nafaka  Ziynet Eşyalarının İadesi Ve İspatı





YARGITAY 2. Hukuk Dairesi 2010/15046E. 2010/16097K. 17.10.2011

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm 25.06.2010 tarihli ek karar ile esas hükümde red edilen boşanma davası, kabul edilen kadının nafaka davası,ziynet eşya alacağı davasından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1.Tebliğat Kanunun 41.maddesi gereğince Adli Yargı yerinde mahkemeler,mahkemelerde görevli memurları vasıtası ile tebliğat yapabilir. Ancak,tebliğat mazbatasında tebliğ memurunun adı,soyad ve imzasının gösterilmesi gerekir.(Tebliğat kanunu md.23/8). Mahkemece davanın esası hakkında verilen hükmün kalemde memur vasıtası ile tebliğ edildiği halde, tebliğatı yapan memurun kimliğinin açıklanmadığı görülmektedir. Bu nedenle,hükmün tebliği usule uygun olmadığından tebliğat geçersiz ve temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından; 25.06.2010 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.Hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Tanıkların dinlenilmesi konusunda verilen ara kararları ve kesin sürenin taraflarda duraksamaya neden olmayacak açıklıkta olması gerekir. Mahkemece davacı tanıklarının dinlenmesi konusunda kesin süre verilmiş ise de, tanık dinleme giderlerinin miktarı ara kararında açıkça gösterilip, bildirilmemiştir. Tarafın tanığını duruşmaya getirme yükümlülüğü de bulunmamaktadır. bu nedenle, davacının bildirdiği tanıklarını duruşmaya usulünce çağrışıp, dinlenilme işlemi yapılmadan eksik inceleme ile hüküm oluşturulması (6100 s.HMK. md.240 vd. HMUK md.253 vd)usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen 25.06.2010 tarihli ek kararın yukarda birinci bente gösterilen nedenle kaldırılmasına,temyiz edilen davanın esası hakkındaki hükmün ise yukarda ikinci bente açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı kocanın davalı-davacı kadının nafaka davası ve ziynetlerden dolayı vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 Pazartesi




ZİYNET EŞYASI ÜZERİNDE UYUŞMAZLIK • İSPAT KÜLFETİ 


ÖZET: Altın ve Ziynet eşyaları kolay saklanan taşınabilen ve 

götürülebilen nitelikte eşyalardandır. Hayatın olağan akışına 

göre bu tür eşyaların kadının üzerinde olması ve evden 

ayrılırken de yanında götürmüş olması esastır. 

Y.HGK E: 2010/6-734 K: 2011/17 T: 02.02.2011


(…Dava, ziynet eşyasının aynen, olmadığında bedelinin tahsili istemine ilişkin 

olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekilince 

temyiz edilmiştir. 

Davacı vekili 1 gram ise 2 künye, 2 yüzük, 1 küpe, 1 saat, 20 adet bilezik 

ve 113 adet çeyrek altının evlilik birliği içerisinde rızarı hilafına elinden alınarak 

bozdurulduğunu ve geri verilmediğini iddia etmiş; Davalı ise davacının evden 

ayrılırken sözü edilen ziynet eşyalarının beraberinde götürdüğünü savunmuştur.

Altın ve ziynet eşyaları kolay saklanan taşınabilen ve götürülebilen nitelikte 

eşyalardandır. Hayatın olağan akışına göre bu tür eşyaların kadının üzerinde 

olması ve evden ayrılırken de yanında götürmüş olması esastır. 

Olayımızda davacı kadın ziynet eşyalarının eşi tarafından elinden alınarak 

bozdurulduğunu iddia etmişse de bu konuda dinlettiği tanıkların görgüye dayalı 

net ve kesin beyanları bulunmadığı gibi evi terk ederken sözü edilen ziynet 

eşyalarının zorla elinden alındığını veya götürmesine engel olunduğunu, bunların 

müşterek konutta kaldığını da kanıtlayamamıştır. 

Mahkemece soyut ve duyuma dayalı tanık beyanlarına değer verilerek 

davanın kabulü doğru değil ise de davacı dava dilekçesinin deliller bölümünde vs. 

delillere de dayandığından bunun yemin delilini de kapsadığı sonucuna varılarak 

davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorularak sonucuna göre bir karar vermek 

gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…) Gerekçesiyle bozularak 

dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece 

önceki kararda direnilmiştir. 

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde 

temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği 

görüşüldü:

HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, 

bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca 

da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda 

direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının 

Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 

oybirliği ile karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları