Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Kadastro Tespitine İtiraz Orman Araştırması

T.C
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
ESASNO :2007/18093
KARARNO :2008/3848

Taraflar arasmdaki kadastro tespitine itiraz davasmın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dayalı Hazine tarafından istenilınekle, süresinde okkığu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Kadastro sırasmda Kavacık Köyü 242 ada 9 parset sayılı 4806.98 m2 ve 129 ada 8 parsel sayılı 141.15 m2 yüzölçüınündeki taşınmazlar, çalılık niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, taşınınazlarda zilyet olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin davacı adma tapuya tesciline karar verilmiş, hukum dayalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğiııdedir
Mahkemece davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddesindeki imar ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinıne koşularının oiuştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar veriknişse de yapılan araştırma ve ince’eme hukum kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dosya kapsamından çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlann kesiııleşip kesinleşmedikleri belli olmadığı gibi taşmmazın çalılık vasfi ile Hazine adma tesbit edilmesi nedeni ile orman araştırması yapılması gerektiği de göz önüne alınmamıştır.
Dosya içeriğinden, çekişmeli taşmmazm bulunduğu bölgede daha önce orman tahdidi yapılıp yapılinadığı anlaşilamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştınııa yapılmamıştır. Tahdit yapılmışsa; kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Ancak, bu smırlandırmada 4785 Sayılı Yasa hukum lerinin nazara atınnıış olması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Zira, 3116 Sayılı Yasa sadece devlet ormanlannı belirlemiş olup; bu yasaya göre, 4785 Sayılı Yasanın yunır lüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden 6nce yapılan smırlandırmalar sonucu ohışup kesinleşen tahdit haritaları, smır dışmda kalan taşınmazlann orman niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu şekildeki taşınmazlann orman olup olmadığının 4785 ve 5658 Sayılı Yasalara göre çözümlenmesi gerekir. 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışmda bütün ormanlar hiçbir işleme bizum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazilan sonradan yurur lüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur ladenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, öncelikle orman sınırlandınlması 4785 Sayılı Yasa hukum teri nazara alınarak yapılmış ise, haritası uygulanmak suretiyle; sınırlandırma, 4785 Sayılı Yasa huku mlcri nazara alınmadan 3116 Sayılı Yasaya göre yapılmış ve taşınmaz, tahdit sınırları dışında kalıyor ise veya sınırlandırma hiç yapıhnaımşsa, memleket haritası, eski hava fotoğraflan ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmaza komşu olan taşmnıazlara ilişkin kadastro tespit
141(4
tutanakları (kesinleşmiş olup olmadıkları şerh edilerek) varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler2
2007/18093-2008/3848
ilgili yerlerden getirtilip; önceki bilirkişiler dışmda halen Çevre ve Orman Bakaıılığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek oıınan mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifie, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısmdaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkralan, Anayasa Mahkemesinin 01.061988 gün ve 31/13 EK.;
14.03.1989 gün ve 35/13 EK, ve 13.061989 gün ve 7/25 EK, sayılı kararları ile iptal edilnıiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yün’ lüğe giren 5304 Sayılı Yasamn 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazamlanlayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağırnn orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasmııı ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro pafiası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki hanita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazm konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleni ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilnıeli, taşınmaz çalılık niteliği ile tespit edildiğine göre üzerindeki bitki örtüsü ve gerçek eğinıi tespit edilerek 6831 Sayılı Yasamn l/j maddesine göre toprak muhafaza karakteri taşıyan bu tür yerlerin orman sayılacağı düşünülmelidir.
Yukanda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazlarm omlan sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cürnleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazamlabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor almmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tutanak bilirkişileri ile zilyetlik tanıkları taşınmaz başında diıılenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yamtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlilde kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasamn 14. maddesi uyarınca, davacılar yanmda, bayileri yönünden de tapu skil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olanak kazamlınış toprak miktarı belirlenip, yasamn getirdiği sınınlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kamtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hukum kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayamlarak hukum kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile dayalı Hazinenin temyiz itirazlarmın kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13/03/2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları