Velayetin Kaldırılması Anaya Yapılan İddanın İspatı
YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2014/3404
KARAR: 2014/4635
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller ve yapılan yargılamadan; velayeti davalı anneye bırakılan 2002 doğumlu B... ile 2005 doğumlu B...'in uzman bilirkişiye davalı anneleri ile kalmak istediklerini, annelerinin yanında mutlu olduklarını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan uzman bilirkişi raporunda velayete dair tam kanaat edinebilmek için tarafların yaşam alanlarının incelenmesi gerektiğine dair beyanda bulunmuştur. Velayetin değiştirilmesi davalarında aslolan çocukların menfaatidir. Bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların yaşam alanlarına dair inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.03.2014
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3930
K. 2002/4731
T. 4.4.2002
> ÇOCUĞUN KİŞİSEL İLİŞKİSİNİN ENGELLENMESİ ( Aile Bağları ve Fikri Gelişmesini Kötü Etkileyecek Davranışlarında Bulunması - Velayetin Değiştirilmesi )
> VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Kişisel İlişkinin Engellenmesi - Çocuğun Aile Bağları ve Fikri Gelişmesini Kötü Etkileyecek Davranışlarında Bulunması )
743/m.149
4721/m.183
ÖZET : Davalının çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girdiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Karar başlığında davacının soyadının Efesoy ve Atasoy yazılması doğru görülmemiştir.
2- Davalının celp edilen icra dosyasında kişisel ilişki günlerinde çocuğu bulundurmadığı, değişen adresini dosyaya bildirmediği ve müteaadit araştırmalara rağmen de adresinin bulunamadığı böylece çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği anlaşılmıştır. Davalı, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girmiştir.
Bu durumda velayetin değiştirilmesine ( 743 SK. 149, 4721 SK. 183 ) karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 4.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/5965
K. 2008/9325
T. 25.6.2008
• VELAYETİN KALDIRILMASI ( Ana Yanında Kalmasının Çocuğun Bedeni Fikri Ahlaki Gelişmesine Engel Olacağı Yönünde Ciddi ve İnandırıcı Deliller Bulunmadığından Reddi Gereği )
• ÇOCUĞUN GELİŞİMİ ( Bedeni Fikri Ahlaki Gelişmesine Engel Olacağı Yönünde Ciddi ve İnandırıcı Deliller Bulunmadığından Velayetin Anneden Kaldırılmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )
4721/m.348
ÖZET : Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde, davanın reddi gerekirken velayetin anneden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalı ile eşi boşanmışlar, ortak çocuk 14.01.1999 doğumlu Y.’in velayeti boşanma kararı ile annesine verilmiş, bu karar 04.04.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Toplanan delillerden, boşanma ve velayete ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra davalı annenin, fiilen davacı ( dede ) yanında bulunan çocuğunu teslim almak için müteaddit defalar girişimlerde bulunduğu, ancak her defasında davacının engellemesi ile karşılaştığı anlaşılmaktadır. Davalı annenin velayet görevini ifa edemeyeceğine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğuna ilişkin ciddi bir olgu ve delil getirilememiştir.
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde, davanın reddi gerekirken velayetin anneden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.