Sorularınız İçin Bizi Arayın: - 0532 113 15 08
Dil Seçimi
Menü
Sosyal Medya
Ara

Evlilik öncesi veya sonrasında eşler tarafından belirli şekil şartlarını sağlayan seçimlik mal rejimi sözleşmesi akdedilmemişse yasa gereği eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Değer artış payı alacağı için yapılan çeşitli tanımlamalar mevcut olmakla beraber değer artış payı alacağı için ortak tanım bir eşin, diğer eşin malvarlığı unsurlarına yönelik yaptığı, karşılığından vazgeçmediği katkı için talep edebileceği bir alacak hakkı şeklindedir. Değer artış payı alacağı ayni bir hak niteliğini haiz olmayıp nispi nitelikte bir alacak hakkıdır. Bundan ötürü, sadece katkıda bulunulan malın maliki olan eşe karşı ileri sürülebilir.

Değer artış payı alacağı ile katkı payı alacağının çeşitli açılardan farkları söz konusudur. Bu farklar, katkı payı alacağı davasında dava konusu malın dava tarihindeki değeri esas alınırken değer artış payı alacağı davasında malın tasfiye tarihindeki değerinin esas alınması, nominal değer garantisinin değer artış payı alacağında var olmasına rağmen katkı payı alacağında söz konusu olmaması, katkı payı alacağı davalarında dava tarihinden itibaren faiz işletilmekte iken, değer artış payı alacağında karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi şeklinde sayılabilir.

“Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet katkısında bulunulmalıdır.” TMK'nun 227.maddesi uyarınca değer artış payı alacağının talep edilebilmesi için aranan şartlardan ilki eşlerden birinin diğer eşin belirli bir malına katkıda bulunmuş olmasıdır.

Söz konusu kanun hükmünün amacı hukuki anlamda eş sıfatı taşıyan kimselerin malvarlıklarına yaptıkları katkılar nedeniyle taraflara bir alacak hakkı tanımaktır. Dolayısıyla katkı yapan eşin yaptığı katkının evlilik birliği içinde yapılmış olması ve bu kimsenin eş sıfatını taşıması gerekmektedir. Bu şartların varlığı ise hukuken var olan bir evliliğe bağlıdır. Bununla birlikte, taraflar arasındaki evliliğin geçersiz olduğu ihtimalde dahi geçersizlik (butlan) davası açılıncaya kadar eşlerden birinin diğerinin malvarlığına katkı yapması, diğer koşulları da mevcut ise TMK m.227'ye dayanılmasına cevaz verecektir.

Değer artış payı alacağının talep edilebilmesi için eşlerin gerçekleştirdikleri katkının mal rejiminin devamı sırasında yapılması şarttır. Bu anlamda nişanlılık döneminde yapılan katkı her ne kadar nişanlılık dönemi evlilikle sonuçlanmış ve evlilik birliğinin devamı sırasında katkı yapılan malvarlığındaki sürüm değerinde bir değer artışı meydana gelmiş olsa dahi değer artış payı alacağı talep edilemeyecektir.

Değer artış payı alacağının talep edilebilmesi için mevcut bulunması beklenen ikinci şart belirtilen bu katkının eşin bir malının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına yönelik olmasıdır. Bu şart bakımından malın edinilmesine yönelik katkıdan anlaşılması gereken bir malın mülkiyetini edinirken yapılan her türlü edinme masrafıdır. Malın iyileştirilmesine yönelik katkı ise eşin, diğer eşe ait bir malının kullanma ve faydalanma işlevini pozitif yönde etkileyen, malı olumlu yönde değiştiren, malın değerini arttıran ve bu amaçla yapılan her türlü faydalı veya lüks masrafları kapsamaktadır. Son olarak, malın korunmasına yönelik katkılar ise bir malın belirli bir zaman dilimi içindeki kullanımı neticesinde meydana gelen değer kaybını önlemek adına gerçekleştirilen bakım, onarım ve diğer her türlü fonksiyonunu sürdürmeye yönelik yapılan katkılardır.

Yorum Bırakın
Danışan Yorumları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam
WhatsApp Destek Hattı
Google Yorumları