EVLENMENİN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR
Evlenme, nişanlıların nişanlılıklarını evlilik birliği meydana getirme neticesinde sona erdirmeleridir. Evlilik aile hukuku bakımından bir sözleşmedir. Medeni Kanun 142. madde uyarınca ‘’Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur.’’
EVLENME YAŞI
Olağan Evlenme Yaşı:
Evlenme için kanunun belirlediği yaşa evlenme erginliği denir. (Saymen-Elbir, 73) Medeni Kanun 124. maddesinde şöyle demiştir: ‘’ Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez.’’ Onyedi yaşının tamamlanması onsekizinci yaştan gün almakla olur. Kanundan da anlaşılacağı gibi olağan evlenme yaşı budur; ancak kanun olağanüstü halleri bu kuralın dışında bırakmıştır.
Olağanüstü Evlenme Yaşı:
Medeni Kanun 124. madde: ‘’ Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.’’ Burada izin verilen kişi evlenmek için Ergün sayılmamakta ancak olağanüstü durum olduğu için izin verilmektedir. Burada kim ile evlenilmesini izin veriliyorsa kişi onla evlenmelidir. İzin aldığı kişinin dışında başka bir kimseyle evlenmek istenirse bu izin geçerli sayılmaz. Kanun maddesine göre evlenmede ki en altı yaş sınırımız onaltı yaşını doldurmaktır. Bunun altında ki yaş gruplarında olan kişilerin hiçbir sebeple evlenmesi hukuken mümkün değildir. Evlenmeye izin isteyecek olan kişi bu izni kendi istemelidir. Yasal temsilcisi olsa dahi bu hak kişiye sıkı suretle bağlı bir hak olduğu için kişi kesinlikle bu izni kendi istemelidir. Bunun haricinde bu iznin verilmesi için olağanüstü durumun ve pek önemli bir sebebin bulunması gerekir. Böyle bir durumun olup olmadığına hâkim kendisi takdir edecektir. İzin verilmeden önce kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere hâkim olanak buldukça ana ve baba bunlar yoksa vasiyi dinlemelidir. Bu kişilerin dinlenilmesi bir zorunluluk değildir. Hâkim bu kişilerin beyanları ile de bağlı değildir. Sonuç olarak tüm bu izin verme işlemi Medeni Kanunun 4. maddesinde hâkime verdiği takdir yetkisi ile sonuçlanır. Yargıtay’ın bir kararında olağanüstü evlenme şartlarının gerçekleşmemesi sonucunda davanın reddine karar vermiştir.
Evlenmeye izin vermeye yetkili olan mahkeme başvuruda bulunan kişinin yerleşim yeri Aile Mahkemesidir.
MUTLAK BUTLAN VE NİSBİ BUTLAN AYRIMI
Yukarıda açıkladığımız evlenmenin şartları yaş ile ilgili olanlardı. Bunların yanında Medeni Kanun kişinin ayırt etme gücünü de bir şart olarak ortaya koymuştur. 125. madde de ‘’ Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez.’’ diyerek bu koşulu belirtmiştir. Ayırt etme gücünden yoksun kimseler herhangi bir durumda evlenirlerse bu kişilerin evlilikleri hükümsüzdür. Ancak sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksunluk varsa bu hükümsüzlük mutlak butlan iken; sadece evlenme anında ayırt etme gücünden yoksunluk varsa bu hükümsüzlük nisbi butlan sonucunu doğurur.
EVLENME EHLİYETİ
Medeni Kanun yukarıda evlilik için saydığımız iki şartın yanında evlenme ehliyeti yönünden de bir kısıtlamalar getirmiştir. Bunlar evlenmeye tam ehliyetli, evlenmeye tam ehliyetsiz, evlenmeye sınırlı ehliyetsiz şartlarıdır.
Evlenmeye tam ehliyetliler onsekiz yaşını doldurmuş ayırt etme gücüne sahip olan ve kısıtlı olmayanlardır. Bu kimseler hiç kimseden izin almaksızın evlilik birliğini kurabilirler. Kişinin tam evlenme ehliyetine sahip olabilmesi için Medeni Kanun madde 11 de ki yaş ya da yasal erginliği ulaşılması aranır. ‘’Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar. Evlenme kişiyi ergin kılar.’’ Ancak Medeni Kanunun 12. maddesinde bir kişi onbeş yaşını doldurduğu vakit kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir. Bu 12.maddede ki erginliği biz evlenme erginliği olarak anlayamayız; çünkü kanunun diğer maddesinde en az onaltı yaşını doldurmuş olmak gerekir deniyor.
Evlenmeye tam ehliyetsiz olan kişiler ise evlenme erginliğine erişmemiş olanlara, erişmiş olmakla beraber ayırt etme gücü yoksun olanlardır. Bu kişiler herhangi birilerinin rızaları ya da mahkeme kararı ile de evlenemezler.
Evlenmeye sınırlı ehliyetsizler ise onyedi yaşını doldurmuş olanlarla, ergin olup da kısıtlandıkları için velayet ya da vesayet altında bulunanlardır. Bu kişiler ancak yasal temsilcilerinin izni ile evlenebilirler. Velayet ana baba da ortak ise her ikisinin de izni gerekmektedir. Yasal temsilcinin rızası yazılı ve noterden imzasının onaylanmış olması gerekir. Haklı bir sebep olmaksızın yasal temsilci evlenmeye izin vermezse mahkeme aracılığıyla kişi evlenmeye izin alabilir yani bu izni yasal temsilci yerine mahkeme verir.
Yukarıda söylediğimiz her şey kişinin evlenme ehliyetine sahip olması için gereken hususlardı ancak kişi evlenme ehliyetine sahip olsa dahi öyle durumlarla karşı karşıya kalınır ki kişinin evlenmesine olanak olmaz. Bunlar kesin evlenme engeli ve kesin olmayan evlenme engeli diye ikiye ayrılır.
KESİN EVLENME ENGELİ
Hısımlık:
Hısımlık bahsi üçe ayrılır: Kan Hısımlığı, Kayın Hısımlığı ve Evlatlık İlişkisi. Kan hısımlığı Medeni Kanun Madde 129 da belirtilmiştir: ‘’Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır: 1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında.’’ Anlaşılacağı üzere altsoy ve üstsoy arasında dere yönünden bir sınırlama getirilmemiştir. Ancak yansoy hısımlığında üçüncü derece evlenme yasağı sınırı olarak getirilmiştir. Kayın hısımlığı ise yine Medeni Kanun Madde 129 da düzenlenmiştir: ‘’ 2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında evlenme yasaktır.’’ Bu hüküm evliliğin sona ermesi neticesinde etkilidir. Evlilik sona erdikten sonra doğanlar kayın hısımlığına girmediği için onlar açısından evlenme yasağı söz konusu değildir. Evlatlık ilişkisi Medeni Kanun Madde 129 da belirtilmiştir: ‘’ 3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında evlenme yasaktır.’’
Önceki Evlilik:
Önceki evlilik ikinci kesin evlenme engelimizdir. Medeni Kanuna göre yeniden evlenmek isteyen kimse önceki evliliğini sona erdirmek zorundadır. Evlilik sona ermeden yapılan ikinci evlilik mutlak butlanla sakattır.
Akıl Hastalığı:
Medeni Kanun Madde 133: ‘’ Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.’’ Burada bahsedilen akıl hastalığı ayırt etme gücünü ortadan kaldırmayan akıl hastalığıdır. Zaten ayırt etme gücünü ortadan kaldıran akıl hastalarının evlenme yasağı vardır.
KESİN OLMAYAN EVLENME ENGELİ
Kesin olmayan evlenme engellerinden herhangi biri bulunursa evlenme memuru evliliği gerçekleştirmez; ancak her nasılsa bu evlilik gerçekleşmişse kesin olmayan evlenme engeli yüzünden evlilik sona ermez. Yani bunların varlıkları halinde evlilik geçerliliğini korur, iptal edilmez. Bunlar da iki tanedir. Bekleme süresi ve bazı bulaşıcı hastalıklar.
Bekleme Süresi:
Medeni Kanun 132. Madde: ‘’ Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. ‘’ Bu hüküm sadece kadınları ilgilendiren bir hükümdür. Bu hükmün koyulmasının nedeni kadının eski evliliğinden herhangi bir hamilelik durumu meydana gelmişse soybağı karışıklığını önlemek amaçlıdır. Ancak kadın iki halde bu süreyi beklemek zorunda değildir. Bunlardan ilki kadının hamile olmadığının anlaşılması ki bu da tam teşekküllü bir sağlık kurumundan alınan raporla sağlanır. İkinci durumumuz ise kadının eski kocası ile tekrar evlenmek istemesidir. Bu durumda da ortada soybağı karışıklığına neden olacak herhangi bir durum olmadığı için süre beklemeye gerek görülmemiştir.
Bazı Bulaşıcı Hastalıklar:
Bu kriterimiz Medeni Kanundan değil Umumi Hıfzısıhha Kanunu’ndan kaynaklanır.(Genel Sağlığın Korunması Hakkında Kanun)
І. AİLE VE EVLENME KAVRAMI
"Aile, insanın tabii olarak içinde yaşama ihtiyacı duyduğu ilk topluluk türüdür. Toplumsal olgu ve kurumların her biri gibi aile de zaman içinde değişip gelişmiştir". Aile kavramını tanımlayacak olur isek, evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birliktir.
Evliliğin hukuki niteliği dendiğinde, bir taraftan karı koca ve çocuklardan oluşan bir topluluğu bir arada tutmaya yarayan hükümleri ve bu beraberliğin oluşturduğu hukuki durum (evlilik hali) diğer taraftan beraberliği kurmak için girişilen hukuki işlemi (evlenme) bir arada düşünüyoruz. Nasıl sözleşme denildiğinde hem sözleşmenin kurulmasını hem de sözleşmenin tarafları arasındaki hukuki ilişki ifade ediliyorsa, evlilik denildiği zamanda hem bunun kuruluş işlemi olan evlenmeyi hem de bu yoldan kurulan beraberliği (aile) birlikte ifade edilmiş olur.
EVLENMENİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR
Medeni Kanunumuz, evlenmenin kurulmasını bazı şartlara bağlamıştır. Bu şartlardan birinin dahi eksik olması durumunda, evliliğin meydana gelmesini engeller.
Evlenme, karşı cinsten iki kişinin (kadınla erkeğin) iradelerinin tam ve sürekli bir yaşam ortaklığı kurmak üzere, hukukun aradığı koşullara uygun olarak birleşmesi halidir. İşte yasada belirlenmiş bulunan bu koşulların bir bölümü nitelikler yüzünden "maddesel (maddi)" ve "biçimsel (şekli)" öğelere ilişkindir.
Çalışmanın önemle üzerinde duracağım husus "Olağanüstü Evlenme Yaşı" la ilgili olan Yargıtay’ın 1935 tarihli İçtihadı Birleştirme kararı ile ilgili olacağından dolayı, "sadece evlenmenin maddi şartları üzerinde durulacaktır". Olağanüstü sebep, hâkim tarafından takdir, evlenmeye izin verme, gebelik durumu ile ilgili konularda daha kapsamlı ve ayrıntılara dayalı olan açıklamalar yer alacaktır.
A- EVLENME EHLİYETİ
Evlenme ehliyeti, Medeni Kanunda genel hak ehliyetinden ayrı olarak düzenlenmiştir.
Bu bağlamda yeni Medeni Kanun’ da olağan evlenme yaşı erkek ve kadın için aynı olmak üzere " yaş itibariyle tamamlanmış olan 17 yaştır".
1) Ayırt Etme Gücü
Evlenecek olan kimselerin ayırt etme gücüne (eski ifade ile temyiz kudretine) sahip olmaları şarttır. Nitekim bu durumu, MK.m.125 "ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez" demek suretiyle bunu açıkça ifade etmektedir. Bu bağlamda evlenme yaşına gelmiş olma, tek başına evlenebilmek için yeterli değildir. Bunun yanı sıra MK.m.125 "ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez" hükmü evlenmenin ikinci şartı olarak ayırt etme gücüne sahip olmayı aramıştır. Nitekim bu husus yeni MK. açısından son derece yerindedir.
2) Evlenme Yaşı
Evlenmek için en az bir yaş sınırı koymak gayet normaldir. Nitekim birçok yabancı hukuk sistemleri evlenme yaşını önceden saptamışlardır. Bu kimse önceden saptanmış olan bu yaşı doldurmadıkça, ayırt etme gücüne sahip olsa dahi evlenemeyecektir.
Evlenme yaşını da kendi içerisinde olağan evlenme yaşı ve olağan evlenme yaşı ve olağanüstü evlenme yaşı olarak ayrı incelemek daha yerinde olacaktır.
a) Olağan Evlenme Yaşı
Medeni Kanunun 124 üncü maddesine göre "erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez Ancak şunu hemen belirtmekte yarar vardır, burada kanun koyucunun kastetmek istediği evlenme yaşı onyedi yaşın tamamlanması, onsekizinci yaştan gün almakla olur. Bir şahsın doğum gününü karşılayan onsekizinci yaş gününde onyedi yaşını tamamlamış olacaktır.
b) Olağanüstü Evlenme Yaşı
Burada, bir kimse genel olarak evlenmek için ergin sayılmamakta, belirli bir kimse ile evlenmesi için, istisna en mahkemece izin verilmektedir. Diğer bir deyişle ifade edecek olur isek mahkeme, ancak talepte bulunan kişinin belirlediği bir kimse ile evlenmeye izin verilmektedir.
Olağanüstü bir durumun ve pek önemli bir sebebin bulunması" hususunun hâkim, bizzat kendisi takdir edecektir. Burada önemle üzerinde durulması gereken bir diğer önemli nokta ise " Olağanüstü bir durumun ve pek önemli bir sebebin bulunması" hususunun hâkim, bizzat kendisi takdir edecektir. Uygulamaya baktığımız zaman, daha çok kadının evlilik dışında gebe kalması durumunda hâkimin evlenmeye izin verdiği görülmektedir. Nitekim bu karar bir içtihadı birleştirme kararıdır. Ancak pek önemli sebep ve olağanüstü durum sadece bundan ibaret demek değildir. Bu husus da başka örnekler verecek olur isek, nişanlılardan birinin ölüm tehlikesi içinde olması, kadının ana ve babasını kaybetmiş olması, kızın kaçırılmış ve ırzına geçilmiş olması, karı koca gibi yaşama, seksüel nevrasteni hastalığı , küçük kızın baştan çıkarılması, küçük kızın kimsesiz olması , kadının kimsesiz ve yoksul olması ve evlenme ile bu durumdan kurtulacak bulunması, kızın daha erken yaşta evlenmeyi kabul eden bir ülkeye gelin gitmesi *, Kadın kötü şartlar altında yaşaması ve aşırı derecede çalıştırılması (Weiss N. 423), kadın evlendiği takdir de anasına bakma imkân’ı bulacaktır (ZStB 16, 277) .
"Ancak yukarıda saymış olduğumuz sebepler her maddi olay karşısında farklı sonuçlar verebilecektir. Başka bir deyişle, bunların her zaman olağanüstü bir durum ve pek önemli sebep sayılması zorunlu değildir. Bunu hâkim takdir edecektir. Örneğin, kadının gebe kalmış olması halinde bile hâkim, küçük yaşta yapılacak olan evliliğin sakıncalı olduğunu görürse, izni vermeyebilir".
EVLENME İZİN DAVASI
GENEL BİLGİLER
• Evlenme İzin Davası, Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir (TMK. m: 124).
• Evlenmeye izin verme hakkı, ana ve babaya birlikte tanınmıştır. Bundan dolayı, ebeveynden sadece birinin izin vermesi yeterli değildir. Ebeveynin vereceği evlenme izninin herhangi bir “şart ya da kayda bağlı olmaksızın” ve “evlenme başvurusu sırasında yazılı olarak” bildirilmiş olması gereklidir (TMK, m: 136). Evlenme izninin belli bir kişi ile evlenmek için verilmiş olması gereklidir.
EVLENME İZNİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR NELERDİR
• Erkek ya da kadın 16 yaşını bitirmiş olmalıdır. Tarafların evlenmelerini gerektiren olağanüstü bir durum ve pek önemli bir sebep olmalıdır. Bu durumun var olup olmadığım hakim eder. İmkan bulundukça karardan önce ana, baba veya vasiyi dinlenmelidir. Bu, zorunlu değildir.
• Evlenme İzin Davasında Hakim, tarafların menfaati gerektirdiği takdirde ana, baba veya vasi razı olmasa bile evlenmeye izin verebilir.
• Evlenme İzin Davasında Hakim, tarafların menfaati gerektirdiği takdirde ana, baba veya vasi razı olmasa bile evlenmeye izin verebilir.
• Evlenme İzin Davasında İzin isteminde bulunan kişinin yerleşim yeri Aile Mahkemesi’nde açılır.
• Tarafların Nüfus kayıtlan getirtilir. Evlenmek isteyenlerin 16 yaşını bitirip bitirmedikleri araştırılır. Sonuçta hasıl olan kanaate göre karar verilir.